Saç ekimi cerrahlar tarafından yapılması gereken mikro cerrahi operasyonlardır. Bilindiği üzere en basit ameliyatlarda bile aksilikler yaşanabilir. Bu yüzden saç ekimi sonucunda da bekelenmedik durumlar oluşabilir. Oluşan bu sorunlar genellikle hastanın fizyolojik faktörlerini uygun olmaması ve işlemi yapan doktorun ihmal yapmasıdır.

Saç ekiminde oluşabilecek yan etkiler diğer estetik operasyonlarına oranla çok daha düşük bir ihtimalle gerçekleşir, ancak uzman kişiler tarafından yapılmaması sonucunda bazı riskler oluşabilir. Bu yüzden saç ekimleri doktorlar tarafından ve Sağlık Bakanlığı tarafından onaylanmış kuruluşlarda yapılmalıdır.

Saç Ekiminin Riskleri Nelerdir?

Saç ekiminde beklenmedik durumlar yaşanabileceğini ifade etmiştik. Bu başlık altında sizler için saç ekimi sonrasında oluşabilecek yan etkilerden ve risklerden bahsedeceğiz. Başlamadan önce bu risklerin saç ekimi yöntemlerine göre farklılık gösterebileceğini belirtmemiz gerekir.

Saç Ekimi İşleminde En Sık Görülen Yan Etkiler

Şişlik

Saç ekiminin en yaygın yan etkilerinden bir tanesi şişlik görülmesidir. Bu şişlikler birkaç gün kadar sürebilir. Bu durum saç ekimi yaptırmış kişilerin %80’i kadarında görülebilir. Bu durum günden itibaren fark edilir ve 3 gün boyunca sürebilir.

Saç ekimi sonrasında şişlik oluşmasının iki temel nedeni vardır. Birincisi lokal anestezi yapmak için ve şişirmek için kafa derisinin altına enjekte edilen ilaçlar ve sıvılardır. İkincisi ise saç ekimi esnasında açılan binlerce mikro kanaldan dolayı vücudun tepkime vermesi sonucu oluşur.

Bu şişliğin minimum derecede yaşanması için ilk 3 günlük süreç içerisinde dinlenmek gerekir. Şişliğin geçmesi için dinlenme sürenizi arttırabilirsiniz.

Kanama

Saç ekimi için donör bölgeden alınan saç köklerinin olduğu kısımda ve saç ekimi için kanallar açıldığından dolayı kanama görülebilir. Eğer az miktarda kanama meydana gelirse, bu durum oldukça normaldir, ancak yoğun bir şekilde kanama görülürse doktorunuza danışmanız en doğru çözüm olacaktır. Yapılan araştırmalar sonrasında FUE yöntemiyle yapılan ekimlerde kanama oluşma riski %0.2’dir.

Saç ekiminde kanamaya yol açan durumlardan bir tanesi de kişinin kan pıhtılaşma hızıdır. Aynı zamanda vurma, çarpma, çarpma yada kaşıma gibi akut nedenlerle ortaya çıkmış kanamalar da ekilen saç köklerinin zarar görüp görmediği kontrol edilmelidir.

Oluşan bu kanamaların yoğun ve uzun süreli olması normal bir durum değildir. Gün içerisinde ufak sızıntılar haricindeki kanamalarda doktora danışılmalıdır. Bu kanamalar operasyondan 3-4 gün sonra kabuklanır ve iyileşmeye başlar.

Bu kanamalar, kişinin kan pıhştılaşma hızıyla doğru orantılıdır. Bu yüzden operasyon öncesinde kontroller yapılır ve gerekirse kan pıhtılaştırıcı/kan sulandırıcı ilaçlar verilebilir.

Kaşıntı

Saç ekimi sonucunda karşılaşılan bir durum da kaşıntıdır. Özellikle ilk haftalık süreçte ekim yapılan alan içerisinde hissedilir ve bu süreç 20 gün kadar devam edebilir. Operasyonu yaptırmış olan hemen hemen herkeste beklenen bir durumdur. Bu süre zarfı içerisinde kesinlikle tırnaklarla kaşımamalı ve mümkün olduğunca dokunulmamalıdır. Eğer saç diplerinizi kaşırsanız, yeni ekilen saçlarınız dökülebilir ve enfeskiyon ihtimali ortaya çıkar.

Saç kaşınmasını minimuma indirmek için doktorunuzun önerdiğiniz saç bakım ürünlerini ve şampuanları kullanmanız önemlidir. Aşırı kaşınma durumunda avuç içiniz ile hafifçe kaşımaya çalışabilirsiniz. Giderek artan bir kaşıntı yaşıyorsanız doktorunuza başvurarak krem, losyon veya ilaç kullanabilirsiniz.

Kabuklanma

Kabuklanma, saç ekimi sürecinin bir parçasıdır. Operasyon sırasında saç köklerinde biriken kan ve vücut sıvıları, operasyondan sonraki 2. günden itibaren vücut tarafından dışarı atılır. Bunun sonucunda kabuklanma meydana gelir.

Saç yıkama işleminden sonra kabuklar yumuşar ve losyon sürülmesiyle beraber kendiliğinden sökülür. Kabuklanmanın sona ermesi 1 hafta kadar sürebilir. Önemli olan kabuklara elinizle veya tırnağınızla herhangi bir şekilde müdahale etmemenizdir.

Sivilcelenme

Saç ekimi sonrasında ortaya çıkan durumlardan bir tanesi de sivilcelenmedir. Sivilcelenmeler donör bölgede veya ekim yapılan alan içerisinde çıkabilir. Donör bölgede görülen sivilcelenmenin temel nedeni, micromotor cihazının çevredeki kökleri itmesidir. Ekim bölgesinde ortaya çıkan sivilcelenme ise, şok dökülmesi sonrasında yeni saç köklerinin deri üzerine çıkmaya çalışmasından dolayı görülür.

Saç ekimi sonrasında görülen sivilcelenmeler, 2. haftada itibaren kendini göstermeye başlayabilir ve 3 aya kadar devam edebilir. Dolayısıyla saç yıkamaları ve bakımı oldukça önemlidir. Ayrıca yağlı ve sağlıksız beslenme sivilcelenmeyi arttırabilir.

Saç Ekimi İşleminde Sık Görülen Yan Etkiler

Kıl Kökü İltihabı

Kıl kökü iltihabının bir diğer adı folikülit olarak bilinir. Kıl köklerinde oluşan ltihaplanma saç ekiminden sonraki 2. aydan itibaren görülür. Bu durumda kıl kökleri deri üzerine çıkamaz ve içeriye doğru uzar. Bunun sonucunda iltihap oluşur. BU iltihaplar küçük şişlikler olarak görülebilir ve içerisinde irin bulunur.

Kıl kökü iltihabı oluşmasının bir diğer sebebi ise kıl köklerinde bakteri bulunmasıdır. Kişinin direncinin düştüğü, düzenli antibiyotik kullandığı dönemlerde daha sık görülür. Aynı zamanda havuz gibi nemli ortamlar folikülit oluşumuna yol açabilir.

Bu sorun bazı zamanlar kendiliğinden çözülebileceği gibi, can sıkıcı hal de alabilir. Eğer iltihapların sayısı fazlaysa antibiyotik kullanımı gerektirebilir. Eğer böyle bir durumdan şüpheleniyorsanız, doktorunuz ile konuşmanızı tavsiye ederiz.

Uyuşma

Saç ekimi operasyonunun üzerinden 1 ay geçmesinin ardından, kafanın herhangi bir bölgesinde görülebilir. Bazı durumlarda tek bir noktada olabileceği gibi, farklı bölgelerde de görülebilir. Bu uyuşukluk uzun süreli olabilir. Böyle bir durumda telaş yapmamak çok önemlidir.

Uyuşmanın temel sebebi saç ekimi ve donör bölgeden saç alımı sırasında anestezi için enjekte edilen ilaçtan kaynaklanmaktadır. Farklı bünyeler içerisinde farklı tepkiler gösterebilecek olan bu durum bazı işlemlerde 6 aya kadar sürebilir. Bazı kişilerde ise sadece 1 gün sürmektedir.

Saç Kaybı

Saç ekimi yapılan alanın çevresinde saç dökülmeleri görülebilir. Aynı zamanda donör bölgede de ortaya çıkmaktadır. Bu durumun oluşması altında yatan temel sebep saç kökleri toplanırken veya ekilirken diğer köklere zarar verilmesinden kaynaklanmaktadır.

Bu durum, FUE yönteminin gelişmesiyle beraber minimuma indirilmiştir. Oluşma riski oldukça düşüktür.

Yanlış Yöne Uzayan Saç

Saç ekimi sırasında ekilen köklerin açılarının doğru ayarlanmamasından kaynaklı olarak ortaya çıkan bir durumdur. Operasyon ve iyileşme süreci tamamen atlatıldıktan sonra saç kökleri büyümeye başlar ve yanlış ekilmiş saç kökleri doğal görünümü gibi olmaz. Genellikle çim adam gibi görünüme sahiptirler. Estetik olarak oldukça sorunlu bir durumdur.

Kanalların yanlış açılması ve saç ekim planlanmasının doğru olmamasından dolayı bu durum görülebilmektedir. Bu yüzden, saç ekimi yaptırırken uzman kişilere başvurulması gerekir.

Eğer yanlış yapılmış bir saç ekimi gerçekleştiyse düzeltilmesi mümkün değildir. Bunun için yeniden saç ekimi veya düzeltme ekimi yapılmalıdır. Eğer donör bölgede yeteri kadar greft varsa yeniden saç ekimi gerçekleştirilir.

Saç Ekimi İşleminde Oluşabilecek Riskler

Enfeksiyon

Saç ekimi yaptıran kişiler için her zaman enfeksiyon riski bulunmaktadır. Bu enfeksiyon saç ekim sırasında veya iyileşme sürecinde görülebilir. Temel nedeni işlem yapılan yerin mikrop kapmasıdır. Bunun sonucunda da hastalığa yol açan durumlar görülebilir. Saç ekiminde enfeksiyon görülme ihtimali ise %0.1’dir.

Günümüzde steril ortam sağlanması ve alınan önlemler sayesinde enfeksiyon riski minimuma indirilmiştir. Aynı zamanda iyileşme sürecinde alınan ilaçlar da enfeksiyon riskini önlemektedir.

Temel olarak, operasyonun steril bir ortam içerisinde ve işlem yapacak olan ekibin streilite kurallarına uyarak gerçekleşmesi gerekir. Aynı zamanda saç ekimi öncesinde hazırlıklar yapılması, saçın yıkanması ve saç ekimi sonrasında verilen antibiyotiklerin düzenli bir şekilde kullanılması gerekmektedir.

Dermoid Kist

Operasyon sonrasında donör bölgede veya ekim yapılan alanda deroid kist oluşumu görülebilir. Saç köklerinde oluşan sivilce büyüklüğündeki kistlerdir ve kalıcıdır. Operasyondan birkaç hafta sonrasında görülebilir.

Kıl köklerinin bulunduğu bölgede kabuklu yapıyla kaplı tepelerdir. Bu kistin içeriği sert veya yumuşak olabilir. İçerisinde iltihap yoktur. Bu durum, saç ekimi esnasında kanalların derin açılması ve saç köklerinin olması gerekenden daha derine ekilmesinden kaynaklamaktadır. Bazen, düzeltme ekimleri sırasında iki kökün üst üste ekilmesi sonucunda oluşur.

Nekroz

Nekroz, doku ölümü olarak bilinmektedir. Travma karşısında bir yada daha fazla dokunun ölmesiyle beraber deride ortaya çıkan morartıların meydana gelmesidir. Nekroz, hem donör bölgede hem de alıcı bölgede görülebilir, ancak görülme ihtimali çok düşüktür. Yapılan araştırmalara göre bu oranın %1.4 olduğu bilinmektedir.

Saç köklerinin kanlanması sonucunda görülen bir durumdur. Nekroz, kanama, şeker hastalığı, darbe gibi durumlarda travmalar ve lokal anestezilere bağlı hipoestetik olması sebebiyle gerçekleşebilmektedir. Aynı zamanda ikinci operasyonun bu riski arttırdığı bilinmektedir.

Saç ekimi esnasında açılan kanallar da oluşan yaraların iyileşme süresi ve kıl köklerinin saçlı deri ile birleşmesi, kan pıhtılaşma süresiyle orantılıdır. Hasta kişinin sigara ve alkol tüketimi bu urumu etkilemektedir. Kanamayı en az seviyede tutmak için derinin altına adrenalinli tümasan solüsyon enjekte edilmektedir.

Kan akışını etkileyen durumlardan bir tanesi de hastanın diyabetik olmasıdır. Oluşabilecek riskleri minimuma indirmek için operasyon öncesi ve sonrası en az 1 ay kadar tütün ürünleri tüketmemek gerekir.

Nekrozdan şüphelenildiğinde aspirin gibi kan akışını hızlandıracak ilaçlar kullanılabilir. İlerleyen aşamalarında işlem gerektirebilir. İlaç kullanmadan önce ve nekrozdan şüphelendiğinizde doktorunuza başvurmanız gerekmektedir.

Saç Ekimini Kimler Yaptırabilir?

Pigment Deformasyonu

Saç ekiminden sonra nadir de olsa oluşabilecek durumlardan bir tanesi de pigment defermasyonudur. Operasyondan sonra saç derisinde hafif bir şekilde ton farkı görülebilir. Pigmentler cilt rengini sağlayan maddelerdir.

Saç Ekiminde Oluşabilecek Risklerin En Aza İnmesi İçin Yapılması Gerekenler

Yukarıda sıraladığımız yan etkilerin görülmemesi için alınması gereken bir takım önlemler vardır. Bu önlemler şu şekilde sıralanabilir:

Hasta Geçmişinin Doktorla Paylaşılması: Saç ekimi yapmak isteyenlerin doktora karşı şeffaf olması en önemli konulardan bir tanesidir. Daha önceden kanser, kalp hastalığı veya hepatit gibi hastalıkları olan kişilerde saç ekimi yapılmadan önce hastanın kendi doktorundan onay gelmesi gerekir.

Aynı zamanda şeker ve tansiyon hastalarına yapılacak olan saç ekimleri, normal hastalara oranla farklı aşamaları beraberinde getirmektedir. Bu hastalıklardan dolayı oluşabilecek aksi durumlara karşı operasyondan önce önlem alınması gerekmektedir. Şeker ve tansiyon hastalarına saç ekimi yapılabilmesi için, hastalıkların kontrol altında olması ve kendi doktorlarının onay vermesi gerekir.

Kullanılan İlaçların Belirtilmesi: Saç ekiminde oluşabilecek riskleri arttıran durumlardan bir tanesi de hastanın kullandığı ilaçları belirtmemesidir. Eğer düzenli olarak kullandığınız bir ilaç bulunuyorsa bu ilacı muhakkak doktorunuza bildirmeniz gerekir.

Eğer vitamin, aspirin veya ağrı kesici gibi ilaçlar kullanılıyorsa operasyondan bir hafta önce kesilmelidir. İçilmesi gerekiyorsa saç ekimi doktoruna belirtilmesi gerekir.

Operasyon Sonrası: Saç ekiminde yan etkilerin görülmesinin en temel sebeplerinden bir tanesi de işlem sonrasında doktorun belirttiği uyarı ve önlemlerin önemsenmemesidir. Dolayısıyla operasyon sonrasında doktorunuzun tavsiyelerine uymanız ve ilaçlarınızı düzenli olarak kullanmanız gerekmektedir. Operasyon sonrasında dikkat edilmesi gerekenler isimli yazımızı da okuyabilirsiniz.